Kişilik Bozukluklarına Bir Bakış

Kişilik bozuklukları, bireyin duygu, düşünce ve ilişkilerini kalıcı biçimde etkileyen; günlük yaşam işlevselliğini bozan ruhsal yapılardır. Geçici ruhsal sorunlardan farklı olarak, kişilik bozuklukları bireyin benliğinin temel örgütlenmesinde yer alan derin çatışmalara dayanır. Bu nedenle, belirtiler yüzeyde değil, kişiliğin yapısal düzeyindedir.
Kişilik bozukluğu olan bireylerde sıkça görülen belirtiler:
Tekrarlayan ve yıpratıcı ilişki döngüleri,
Yoğun ve ani duygusal dalgalanmalar,
Benlik algısında istikrarsızlık,
Başkalarıyla sağlıklı sınırlar kurmada zorluk,
Derin değersizlik ya da terk edilme korkusudur.
Psikanalitik Perspektiften Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozukluklarının kökenini erken çocukluk döneminde yaşanan nesne ilişkilerinde arar. Çocuğun bakım veren figürlerle kurduğu ilişki, benlik gelişimini ve duygusal düzenleme kapasitesini doğrudan şekillendirir.
Borderline kişilik yapılanmasında, çocuk, bakım verenin hem sevgi dolu hem de reddedici tutumlarıyla baş edemez ve bu çelişkili deneyimi “bölme” savunma mekanizmasıyla işler. Sonuçta yetişkinlikte “iyi” ve “kötü” nesne temsillerini bütünleştirmekte zorlanır; ilişkilerde idealizasyon ve değersizleştirme döngüleri sık görülür.
Narsisistik kişilik yapılanmasında ise çocuk, ebeveyn tarafından ya aşırı idealize edilmiş ya da değersizleştirilmiştir. Bu nedenle birey, gerçek bir öz değer duygusu geliştiremez ve yetişkinlikte dışsal onay, takdir ve hayranlık arayışına saplanır. Görünürde güçlü olsa da eleştiriye karşı aşırı kırılganlık gösterir.
Günlük Yaşama Etkileri
Kişilik bozuklukları, yaşamın birçok alanında tekrar eden döngüler yaratır.
İlişkilerde: İlişkiler yoğun duygularla başlar, çatışmalarla sarsılır ve kopuşlarla sonlanır.
İş yaşamında: Otoriteyle yaşanan problemler, güvensizlik, kontrol ihtiyacı veya terk edilme korkusu nedeniyle istikrarsızlık ortaya çıkabilir.
Duygusal yaşamda: Borderline kişilik yapılanmalarında kendine zarar verme davranışları, intihar girişimleri ve yoğun duygusal iniş-çıkışlar görülebilir. Narsisistik yapılarda ise kırılgan özdeğer nedeniyle eleştiri karşısında çöküş veya öfke patlamaları ortaya çıkabilir.
Terapi Süreci
Psikanalitik terapi, kişilik bozukluklarının tedavisinde semptomlara değil, bu belirtilerin altındaki içsel çatışmalara odaklanır. Terapist, danışanın terapi sürecinde aktarım ilişkilerinde yeniden canlanan geçmiş çatışmaları çalışarak bireyin kendisini ve başkalarını daha gerçekçi temsillerle algılamasına yardımcı olur.
Kişilik bozuklukları, kısa sürede değişen yapılar değildir; ancak derinlemesine ve güvenli bir terapötik süreçle bireyin iç dünyasında anlamlı dönüşümler mümkündür. Bu dönüşüm, daha istikrarlı ilişkiler kurmayı, duygusal regülasyonu güçlendirmeyi ve benlik algısını daha sağlam bir temele oturtmayı sağlar.
Beylikdüzü’ndeki ofisimizde, ihtiyaç duyduğunuz takdirde destek alabilir, kendi iç dünyanızı daha iyi anlamaya yönelik bir terapi sürecine adım atabilirsiniz.